E.coli O157 bakterisinin belirlenmesi için tercih edilen analizler, hızlı ve klasik yöntemler olarak iki farklı grupta değerlendirilir. Klasik yöntemler söz konusu olduğunda selektif zenginleştirme ve katı besiyerinde ekim aşamalarından meydana geldiği söylenebilir. Bu test var/yok şeklinde gerçekleştirilir. Türk Gıda Kodeksi verilerine göre E.coli O157 bakterisinin varlığı 25g örnek üzerinde detaylı olarak araştırmaya alınır.
Aseptik koşullar altında alınan ve soğuk zincir koruma altına alınarak laboratuvar ortamına getirilen örnekler, homojen haline getirilerek 25 g kısmı alınır ve 225 ml selektif sıvı bir besiyerinde 37 C'de 24 saat süre içerisinde zenginleştirme işlemine tabi tutulması gerekir. Bu inkübasyon sonucunda ayırt edici ve selektif bir katı besiyerinde çift paralelli, çizme ve sürme yöntemleri kullanılarak ekim yapılarak, bu besiyerleri de 37 C'de 24 saat boyunca inkübasyona bırakılması gerekir. Petri florasında bulunan bazı bakteriler sorbitolü fermente ederken, bazıları ise etmek. Bu sayede petrilerde farklı renklere sahip koloniler üremeye başlar. E.coli O157 aranmasında şüpheli görülen koloniler, sorbitol negatif olan kolonilerden tercih edilerek doğrulamaya gidilerek belirlenir.
Bu selektif katı besiyerlerden sağlanan sorbitol negatif kolonilerden yapılması gereken doğrulama işlemi ile biyokimyasal testler sonucunda olabildiği gibi, direkt olarak lateks aglütinasyon testi uygulanarak da gerçekleştirilebilir. Bu sayede bakterinin E.coli O157 olup olmadığı anlaşılır. Bakterilerin E.coli O157 olarak net şekilde tanımlanabilmesi için H7 antiserumu ile mümkün olabilir.
Biyokimyasal doğrulması söz konusu olduğunda, E.coli O157 karakteristik özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
Doğrulamayla beraber kullanılabilecek diğer bir yöntem ise lateks aglütinasyon testleri ise iki serum içerir. Bu test solüsyonu E.coli O157 antijenine özel tavşan antikorları ile kaplanan lateks partiküllerden, kontrol serumu ise pre ımmun değişiklik görülmezken, bu test serumu içerisinde oluşan kumlanma görüntüsü E.coli O157 varlığını doğrular niteliktedir. Klasik analiz yöntemlerinin zaman zaman yetersiz gelmesi ve refakatçi floranın maskelenmesinden kaynaklı yanlış negatif sonuçlar sıklıkla görülür. Bu yüzden hızlı ve yeni analiz yöntemleri ağırlıklı şekilde DNA esaslı testler ve immunoenzimatik yöntemler üzerinde yoğunlaştırmıştır.
Su, insan yaşamının en temel parçası olarak nitelendirilir. Güvenli bir içme suyuna sahip olmak, sağlık açısından çok önemli bir konumda yer alır. Ancak su kaynaklarının ve dağıtım sistemlerinin kirlenmesi, su içerisinde bazen patojen mikroorganizmaların varlığına neden olabilir.
Yaygın şekilde E.coli enfeksiyonu olarak ifade edilen Escherichia coli, sıcakkanlı hayvanların fekal florası içerisinde yer alan bakterilerden biridir. Suda E.coli O157 varlığı, dışkı kombinasyonunun spesifik bir göstergesi olarak enterik patojenlerin olma olasılığı hakkında bilgi verir. Gıda güvenliği açısından yapışan bu mikrobiyolojik testlerin önemi çok büyüktür. Bu bakteri özellikle insan ve hayvanların bağırsaklarında sıklıkla görülen patojen bakteriler olduğu için analizinin yapılması ve uzaklaştırılması çok önemlidir.
İnsan sağlığının etkili şekilde korunması için, insanı tüketim amaçlı kullanılan suların mikrobiyolojik açıdan çok temiz olması gerekir. İçme ve kullanma için tercih edilen sularda izlenen mikrobiyolojik parametreler arasında ise E.coli mikrobiyoloji testinin yapılması olmazsa olmazdır.
Gıda analizi konusunda her zaman üst düzey kalite standartlarında hizmet veren Analiz İstek, bu sektörde profesyonel şekilde hizmet vermektedir. Herhangi bir gıda zehirlenmesi durumu ile karşı karşıya kalmamak için E.coli O157 enfeksiyonunun tespit edilmesi için hemen Analiz İstek web sitesini ziyaret edebilir ve alanında uzman ekibimizle irtibat kurabilirsiniz.